Şunu hayal edin: Cadde üzerinde muhteşem vitrini olan lüks bir mağazaya giriyorsunuz. İçerisi harika görünüyor ama aradığınız ürünü bir türlü bulamıyorsunuz, koridorlar çok dar, fiyat etiketleri okunmuyor ve kasaya gittiğinizde ödeme sistemi çalışmıyor. Ne yaparsınız?

Muhtemelen o mağazayı terk eder ve bir daha asla uğramazsınız.

İşte dijital dünyada UX (User Experience - Kullanıcı Deneyimi) tam olarak budur. Web sitenizin "vitrininin" (UI - Arayüz) ne kadar güzel olduğu, müşterinin aradığını bulamaması durumunda hiçbir anlam ifade etmez.

Eğer web siteniz trafik alıyor ama satışa veya teklif formuna dönüşmüyorsa, sorun ürününüzde değil, deneyiminizde olabilir.

Müşterilerin Sitenizi Terk Etmesinin 3 Temel Nedeni

Ziyaretçilerin bir web sitesine girdikten sonra hiçbir işlem yapmadan çıkmasına "Hemen Çıkma Oranı" (Bounce Rate) denir. İşte bunu yükselten o hatalar:

1. Hızın Tuzağı: 3 Saniye Kuralı

Dijital çağda sabır tükenmiş durumda. Araştırmalar, bir web sitesinin açılması 3 saniyeden uzun sürerse, kullanıcıların %40'ının siteyi terk ettiğini gösteriyor. UX tasarımı sadece butonların rengi değil, sitenin ne kadar "hafif" ve "hızlı" tepki verdiğiyle de ilgilenir.

2. Karmaşık Navigasyon: "Beni Düşündürme"

Steve Krug'un efsanevi UX kitabı "Don't Make Me Think" (Beni Düşündürme), web tasarımının altın kuralıdır. Menüleriniz karmaşıksa, iletişim butonu saklanmışsa veya satın alma süreci 5 adımdan uzun sürüyorsa, müşteri yorulur ve rakibe gider.

3. Mobil Uyumsuzluk (Sadece "Responsive" Olmak Yetmez)

Artık trafiğin %70'inden fazlası mobilden geliyor. Sitenizin mobilde sadece "görünmesi" yetmez; parmakla kolayca kullanılabilir, butonların tıklanabilir ve yazıların okunabilir olması gerekir. Baş parmakla ulaşılamayan bir "Sepete Ekle" butonu, ciro kaybı demektir.

ROI (Yatırım Getirisi) Olarak UX

Birçok işletme sahibi UX tasarımını "lüks bir harcama" olarak görür. Oysa UX, ölçülebilir bir yatırımdır.

• Daha iyi bir UX, Dönüşüm Oranlarını (Conversion Rate) %400'e kadar artırabilir.

• Kullanıcı dostu bir arayüz, müşteri destek hattınıza gelen şikayet telefonlarını azaltır.

• Marka güvenilirliğini artırır.

Duom Dokunuşu: Önce Analiz, Sonra Piksel

Biz Duom Istanbul olarak, web tasarım süreçlerine "sanat" değil, "mühendislik" gözüyle bakarız.

Bir arayüzü çizmeye başlamadan önce;

1. Persona Analizi: Sitenizi kim kullanacak? 20 yaşında bir öğrenci mi, 50 yaşında bir CEO mu?

2. User Flow (Kullanıcı Akışı): Ziyaretçi hangi sayfadan girecek, nereye tıklayacak ve hedefimize (satış/iletişim) nasıl ulaşacak?

3. Wireframing: Renkler işin içine girmeden önce, iskeleti kurar ve test ederiz.

Sonuç olarak; sadece "ödüllük" görünen değil, arka planda tıkır tıkır işleyen ve satış yapan dijital yapılar kurarız.

Web sitenizin ne kadar kullanıcı dostu olduğunu hiç test ettiniz mi? Gelin, dijital varlığınızı birlikte analiz edelim ve kayıpları kazanca dönüştürelim.